bugun sokakta gezinirken aklima geldi; son zamanlarda dikilen buyuk apartmanlarin/ sitelerin kaynagi neresi? yani nereden ogrenmisiz biz bu tarz yapilasmayi? avrupanin bircok ulkesine gittim, bizimki kadar kaba ve buyuk evler yok sanki. varsa da ben gormedim. bizim ornek aldigimiz herhangi bir ulke/bolge vs var mi yoksa tamamen kendine ozgu mu? internetten biraz arastirdim ama tam bir sonuca ulasamadim.

bonus olarak da siz bu tarz yapilasmayi estetik buluyor musunuz? bizimkileri begenmiyorsaniz hangi bolgenin yapilarini/mimarisini begeniyorsunuz?

pili mi öldü acaba? pili mi yenilemek lazım?

sony vaio

şarjda takılı duruyor ama hiç full şarj olmuyor. %40 en fazla.

Valla bildiğin elektrik mühendisiyim. Ekonomiden anlamıyorum, öğrenmek istiyorum ama bu saatten sonra işten güçten kendi başıma öğrenebileceğimi düşünmüyorum.

Bari temel bazı şeyleri sizlerden öğreneyim iktisatcanlar.

Misal merkez bankası bugün 0,50 puan faiz düşürelim kararı aldı. SOrular sorular aklımdaki sorular::

1) Düşürdüğü faiz ne faizi? Ne işe yarıyordu?

2) Peki bu, konut kredisi faizini, mevduat faizini, yani bankaları uyguladığı faizleri nasıl etkiler? Bu zamazingolar neyden etkilenir?

3) Tayyip neden bu kadar çok faizin düşmesini istiyordu? ne işimize yarayacak?

4) Merkez bankası ne iş yapar?

Arkadaşlar, böyle bir mesleki dayanışma mail grubumuz olmasının fena olmayacağını düşündüm. Hem samimi, hemde faydalı olacağı kanaatindeyim. resmi/genel sorularımız yenilikler vesair gibi bir çok konuda birbirimize yardımcı olabiliriz muhtemelen.

daha önce böyle bir girişim oldu mu acaba? Varsa bende geleyim. Yok ise, kuralım mı? kimler var?

modlar belki yarım günlüğüne yukarı tuttursa süper olur.

edit: wazzap grubu dendi, facebook grubu dendi, nasıl yapsak? ben anonimliği önemsemiyorum, maili daha kullanışlı bulduğum için düşünmüştüm, facebook daha kullanışsız olur sanki. gerçi hepsini birlikte de yapabiliriz, fikirleri toplayalım da..

hindistandan kuzenim 1 konteyner pirinc gondermeyi dusunuyor bende burada depo kiralayip belirli bir kac musteri var onlara yavastan satmayi dusunuyorum. Pirincin 1 tonu 1200 dolardan gelicek bana. Simdi benim onume kalem kagit alip belirli bir hesap kitap yapmam lazim. dogubeyazita kadar teslim edicek ulasim dahil fiyati. Ben bu pirincleri gumrukten cekerken ne kadar gumruk masrafi oderim? ve baska ne tur masraflar olur? Bir tane depo buldum aylik 900 tl ye onuda masrafimin icine kattim. Sizce baska ne tur masraflar cikar benim hesaplamadigim?

Erkekim. Boyum 181 kilom 75. Gel gorki vucudum yagli arkadas. Elimi gobege attimmi avuca geliyor. Oturdugum zaman disari cikiyor. Nasil kurtulucam bundan. Haftada 4 gun agirlik antremani (2 aydir) 1 haftadir kardio yapmaya basladim. ( Kosu banti ). Ciddi ciddi adiyacagim kendimi. Bana ne yapmam gerektigini soyleyin. Beslenmeyse beslenme, cardio ise cardio.

Hiit diye bir cardio yontemi ogrendim. Ona basliyayim diyorum. Hergun agirlik yaptigim gunler dahil yapayim diyorum. Birde i-carnitine diye bir supplement yag yakimini hizlandiriyormus. Bundanda almayi dusunuyorum.

Nasil eriticez 6 packlari cikaricaz. Bir yardimci olun.

Son zamanlarda kennedy caddesi civarındaki trafik ışıklarında kucağında bebek suriyeli olduğunu düşündüğüm şahıslarla beraber bu tiplerle de karşılaşır oldum. Dün arkamda kadın sürücünün kullandığı bi araca hiçbir şey sormadan şaff diye pet şişedeki garip renkli sıvıyı döktü ve kadında büyük ihtimal başım belaya girmesin diye parayı verdi. Bunlardan kurtuluş yolu nedir, siz karşılaştığınızda neler yapıyorsunuz ?

Sevgiliniz var, fakat bazı şeyler eskisi gibi değil diyelim. Detaylarına girmeyelim. Biraz da irade meselesi hatta işi romantizme vurup sevginin gücünden falan bahsedenler olacaktır cevaplarda ama olabildiğince objektif yaklaşalım lütfen. Benim için önemli.

Biri var diyelim, sevgiliniz olduğunu bile bile arada kendini hatırlatıyor, sizden hoşlanıyor ve aklı sizde, ufak tefek jestler yapıyor ama işi asla meriçlik boyutuna getirmiyor. Siz de o kişiden gerek karakter gerek tip olarak bir şekilde etkilendiniz, çekici buldunuz vs.

Böyle bir durumda sevgilinizle yaşadığınız ve illaki o kişiyle paylaşmak zorunda hissettiğiniz bir olay oldu diyelim ve sizden hoşlanan bu kişi de durumu kendi avantajına kullandı, fırsat bilerek yemeğe davet etti falan. Siz de bir yandan o kişiden hoşlanmaya başladınız diyelim.

O daveti kabul edip gider misiniz? Yoksa işin etik, ahlaki, sevgi yönü ağır basar ve reddeder misiniz?

Çünkü hepimiz biliyoruzki gitmenizin asıl sebebi sadece o kişiden hoşlanmanız değil aynı zamanda o kişinin içten içe ve mantıklı bir şekilde "doğru" kişi olduğuna inanmanız.
Bi yemekten zarar gelmez der misiniz?

Not: Davetin sonu yatakta bitmiyor, erkek sizi evine bırakıp yol alıyor, her şey kontrollü ve bir şekilde geleceğe yönelik davranılıyor diyelim.
edit: ben erkeğim, ortada bir olay yok ve benim gireceğim bir aksiyon da yok. Anlatılan bikaç şeyi göz önünde bulundurarak böyle bir şey sorma ihtiyacı hissettim merak ettim.
Edit2: Ayrıca evet ben aşık olsam bi şansımı dener olmazsa bırakırım, kaybedecek bir şey yok sonuçta.
Edit3: İş bu duyuru verilen ciddi ve iyi açıklanan cevaplarla dolup taştığı sürece silinmeyecek. Azcık kalite pls.

Kendi dinlerini okumaktan aciz, taptığı kitabı bir kez bile açıp bakmayan o kitleye sunuyorum bunu. Yok gerçek islam bu değil, yok efenim bu yahudi oyunu vs.

İslam savaş ve şiddet dinidir. Bakın dünyadaki halinize, egemen olduğunuz her coğrafya bataklığa dönüşmüş. İnandığınız tanrı olsa gerçekten, utanırdı sizden. Olaylar ne kadar maşa ve mihrak olsa da, biat fıtratınızda var. bu sebepten her coğrafyanızda kargaşa ve fanatizm var. Sonsuz biat. Bravo

Son olarak
alkislarlayasiyorum.com

Savaş Ayetleri
Bakara Suresi 216 Ayet – Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Âl-i İmrân Suresi 13 Ayet – Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır. Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır.

Âl-i İmrân Suresi 121 Ayet – Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.

Nisâ Suresi 74 Ayet – O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.

Nisâ Suresi 75 Ayet – Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: “Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?

Nisâ Suresi 84 Ayet – (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kırar. Hiç şüphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezası daha çetindir.

Enfâl Suresi 5 Ayet – Nitekim Rabbin seni, hak uğruna savaşmak için evinden çıkarmıştı. Oysa müslümanların bir kısmı o zaman bundan hoşlanmamışlardı.
Enfâl Suresi 39 Ayet – Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarını görür.

Enfâl Suresi 58 Ayet – Eğer bir kavmin, sözleşmeye aykırı bir hainlik yapmasından korkarsan, savaştan önce aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir. Çünkü Allah hainleri sevmez.

Enfâl Suresi 75 Ayet – Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa katılanlar da sizdendirler. Bir de akraba olanlar, Allah’ın kitabına göre, birbirlerine daha yakındırlar. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bilir.
Tevbe Suresi 14 Ayet – Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve … onları rezil ve rüsvay etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

Tevbe Suresi 29 Ayet – Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah’a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

İslamda Şiddet
Tevbe suresi 5 ayet – Hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. doğrusu allah bağışlar ve merhamet eder.

Maide suresi 33 ayet – Allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir. bu onlara dünyada bir rezilliktir. onlara ahirette büyük azab vardır.
Nisa suresi 89 ayet – onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşki siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler. allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün. onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.

Muhammed suresi 4 ayet- savaşta inkar edenlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun; sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın; savaş sona erince onları ya karşılıksız, ya da fidye ile salıverin; allah dilemiş olsaydı, onlardan başka türlü öç alabilirdi, bunun böyle olması, kiminizi kiminizle denemek içindir. allah, kendi yolunda öldürülenlerin işlerini boşa çıkarmaz.

Enfal suresi 12 ayet – rabbin meleklere, “ben sizinleyim, inananları destekleyin” diye vahyetti. “ben inkar edenlerin kalblerine korku salacağım, artık vurun onların boyunları üstüne, vurun her parmağına” dedi.

Bakara suresi 191 ayet – onları bulduğunuz yerde öldürün. sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. mescidi haram’ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. sizinle savaşırlarsa onları öldürün. inkar edenlerin cezası böyledir.

Bakara suresi178 ayet – ey inananlar! öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. bu, rabbiniz’den bir hafifletme ve rahmettir. bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır.

Nisa suresi 15 ayet – kadınlarınızdan zina edenlere, bunu isbat edecek aranızdan dört şahid getirin, şehadet ederlerse, ölünceye veya allah onlara bir yol açana kadar evlerde tutun.

Maide suresi 38 ayet – erkek hırsız ve kadın hırsızın, yaptıklarından ötürü allah tarafından ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin. allah güçlü’dür, hakim’dir.

Nur Suresi 2 ayet – zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, allah’ın dini konusunda o ikisine acımayın. onların ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun.

Nur Suresi 4 ayet – iffetli kadınlara zina isnat edip de, sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun; ebediyen onların şahidliğini kabul etmeyin. işte onlar yoldan çıkmış kimselerdir.

Nisa Suresi 34. ayet – Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve dövün.

Maide Suresi 35. Ayet – Ey Inananlar! Allah’tan sakinin, O’na ulasmaya yol arayin, yolunda cihad edin ki kurtulasiniz.

Tevbe Suresi 73. Ayet – Ey Peygamber! Kâfirlerle cihad et; onlara karsi sert davran. Varacaklari yer cehennemdir, ne kotu donustur.

Tahrim 9. Ayet – Ey Peygamber! Kâfirlerle cihad et; onlara karsi sert davran. Onlarin varacaklari yer cehennemdir, ne kotu donustur!…

Nisa Suresi 16. Ayet – Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin.

Başka eklemek isteyen?

stajer olarak bir büroda çalışmaya başladım, maaş almıyoruz, arada patronun canı istedikçe harçlık verecek. daha başlayalı 2 hafta falan oldu. ilk iş deneyimim.
girerken icra işleri olmadığını, sadece kendi davalarıyla alakalı icralar olduğunu, daha çok araştırma falan yapacağımı, bir şeyler yazacağımı, işte hukuçuluğu öğreneceğimi söylediler.
ilk 10 gün öyle de gitti, ancak bugün mesela öğlene kadar icra dairesi dolaştım, 1 senedir el sürülmeyen, yarım yamalak yapılmış 150 kadar icra dosyaları var, ve hiç bir çalışan 6 aydan uzun çalışmamış orada, o yüzden dosyaların içi karmakarışık kimin ne yaptığı belli değil, bir kısmı başka şehirde falan. 1 haftada bu icra dosyalarını düzenlemem, eksikleri tespit edip raporlamam gerekiyor.
sabah 9 akşam 7 çalışıyoruz, öğle arası yok, 10 dakika yemek arası veriyoruz. bugün şaka yollu çok sigara arası vermeme laf ettiler. haftada 50 saat (cumartesi yarım gün) çalışıyoruz totalde.
bir de tuhaf bir ortam yani temizlik yapan abla ve sekreter, uzun zamandır oradalar, arada bizi azarlıyorlar çok bardak kullandık diye, bugün yere kahve döktüm yanlışlıkla, temizlikçi ablaya söyleme kendin sil dediler, bez buldum orada ıslattım sildim, ıslak kalmış yerler ayak izi olmuş diye kızdılar.
bir stajer için, yeni başlayan biri için bu şartlar normal mi? herkes bu şartlarda mı çalışıyor?
iyi bir üniversiteden mezunum, geldiğim ilk gün 30 sayfalık ingilizce sözleşmeyi 2 kişi çevirdik, hani öyle bir iş verilince yapıyorum. ya da davanın ayrıntıları bile anlatılmadan şu şekilde karar bul diyince, 10 dakikada 50 tane karara bakıp buluyorum lazım olanları. ama bu icra dosyaları mesela, düzgünü hiç görmemişim ki, dosyada eksik olanı anlayayım. yapamıyorum yani.
bir de herkesin yaptığı yemeği yiyemem, orada temizlikçi abla ne yaptıysa, ölmeyecek kadar yiyorum, zira öğle aramız yok.
çok mu yanlış meslek seçmişim? başka yere de girsem aynı mı olur?

Özellikle duyurunun çapkın erkeklerinden yorumları duymak istiyorum arkadaşlar.

YER: polonya
Karakterler;1 portekizli (21) kız, 1 türk çocuk (23) (ben) 1 meksikalı oç.(21)

Durum şu; 1.5 aydır flört ettiğim bir ecnebi hatun var Erasmusta [Portekizli kız] Baya özgür kız ayaklarında bir hatun kendisi okudukça çözeceksiniz.
çok seyahat,ne biliyim christmas falan derken 1.5 ayda 2 kez buluşabildik,öncesinde de 2 hafta tinderden konuşmuşlğumuz var. 2 Mizde friends with benefits ne biliyim fuckbuddy kafasında olduğumuzu birbirmize hissettirdik.Sonra buluşmaya karar verdik.

1.Buluşmada birbirmzi tanıma ve ufak tefek flörtlerle geçti,ateş etmedim. Daha önce bi türkle klapta öpüşmüştüm sonra başıma bela oldu oysaki ben bir şeyler yaşayıp bittikten sonra nasılsın iyi misin diyebilmek istiorm erasmusa koca bulmaya gelmedim demişti,ben de o kafada oldğm için anlaşmıştık yani.

2. Buluşmada biz bunla bi güzel öpüştük ettik, ertesi gün Christmas için ülkesine gidecekti,dönünce buluşalım tekrar falan dedi.Ben bunu yurduna bıraktım yolda öpüştük sarıldık birbirmize falan. pORTEKize gitti, iLK buluşmanın etkisinden dolayı kızın üstüne kesinlikle düşmedim,ama arada mesajlarla ufak flörtler,ilgimin taze kaldğını belirten şeylerle facebookta 10-15 dklik konuşmalarla arayı soğutmadım.

Ev tutmak istiyor ikinci dönem için,ben Polonyaca bildiğim için buna yardımcı olabilceğimi söyledim ve bana ben ve (2si portekizli kendi vatandaşı) 3 tane arkadaşım için yardımcı olursan çok sevinirim,çok teşekkürler hiç senden beklemiyordum falan dedi. Bir kaç yer buldum internetten attım.

bir kaç gün sonra kalmak istediği 3 arkadaşından birisinin bundan hoşlandığını ve o yüzden tek başına eve çıkmak istediğini fikrini değiştirdiğini söyledi ki bu Meksikalı çocuk oluyor. Kendisi facebooktan radarıma girmişti,kıza paso yavşıyor,ateş ediyor kız da bunu yorumlarda dizginlemeye çalışıyordu tam bunu farkettikten sonra üstteki muhabbet oldu zaten. Ben de hiç oltaya gelmedim hatta merak etme ben ev için yardım edince o tarz şekilde davranmıcam;) demiştim bu da seninle birbrmzi anladğmızı bliorm zaten ;) demişti.

Meksikalı bebeyi de soruşturduğmda sağdan solda herkese ateş eden yalaka bir tip oldğunu yavşağın önde gideni falan oldğnu duydum karı da şikayet edince pek ciddiye almadım.Kızı zorluyor kız istemior falan demek ki dedim.

dönmeden 1 gün önce tekrar konuştuk ufak flörtler,indirect şekilde özlediğimizi belirttik ve bunun için ayarladğm stüdyo evi görmek için (önümüzdeki pazar) buluşalım dedik kendisi 3 hafta içinde yersiz yurtsuz kalacak çünkü.

Dönünce hee hoşgeldin falan diye atlamadım üstüne,ama havaalanındaki fotosunu vesaire beğenmiştim.Nasıl olsa evi görmeye gideceğimiz için de tekrardan gerenk yok diye düşündüm.

---BURASI ÖNEMLİ----Facebook'a girdim bi baktım hatun taglenmiş o cocuun fotoğrafında,sevildiğimi hissediyorum yazmış Meksikalı ve eklemiş ; "Bana portekiz cookies verdi uyandırdktan sonra"=))) falan diye kızla foto koymuş selfie şeklinde... BAŞIMDAN AŞAĞI KAYNAR SULAR DÖKÜLDÜ AMINA KURWA MAC!daha 10 gün önce şikayet ediyordu hatta kendi başına eve çıkmaya karar vermişti.

Tamam hatun bu elemana vermiş belli ama benim olayım nolacak? ben o kadar zaman harcadıktan sonra karıyı ısrarcı yavşağa bırakmak istemiyorum.

Küçük soru; BEN FOTOYU BEĞENİYİM Mİ PİÇLİĞİNE? ;) A)beğen ve kıza yazmayı kes

B) Beğen ve kıza ateş etmeye devam et senin o durumu iplemediğini görsün,kız da rahatlar belki.

ASIL SORU; Ben bu kıza YÜRÜMEYE DEVAM EDEYİM Mİ? Nasıl edeyim? hiç bir şey olmamış gibi mi davranıyım? Normaldaki planım; şu evi görmeye gittikten sonra buna artık bir ara "baş başa" buluşma teklif edecektim şöyle romantik şaraplı,yemekli benim evde.O da zaten belli ediyordu dönünce başbaşa kalalım tarzı inceden...

Amacım o kadar emek harcadıktan sonra şu hatunla sevişmek Kardeşlerim.
Yardımcı olursanız sevinirim.

Eveeet, ilk 3 buluşmayı geride bırakırken bolca güldük, eğlendik, kaynaştık ve sohbete doyduk. Artık yeni aktivitelere yelken açma zamanı :) Bu yüzden dördüncü buluşmamızı karaoke gecesiyle şenlendiriyoruz :D

Hiç öyle "ay benim sesim kötüdür, utanırım, yapamam, gelemem" gibi şeyler yok. Amacımız güzelce eğlenmek olacak. Hatta ilerleyen saatlerde sevgililerinizi, eşlerinizi de çağırabilirsiniz ki daha büyük bir aile olalım, daha çok eğlenelim, daha geç dönelim :D

Katılım isteklerinizi buradan ya da özel mesajla bildirebilirsiniz. Her zamanki gibi tam mekan adı ve yer yön tariflerini size yine özel mesaj yoluyla ileteceğim.

Şimdilik bilgiler şu şekilde:

Tarih: 17 Ocak Cumartesi
Saat : 19:30
Yer : Taksim

Görüşmek üzere,

Sevgiler.

Simdi ben aradigim temizlikte ve guzellikte arabayi turkiyede bulamadim ama almanyada mevcut alman arabasi olmasi sebebiyle(mercedes-benz)

Simdi brn yaklasik 3000 € bedelle bi araba bulsam alsam T.C gumrugune gerekli vergileri verip artik arabayi turkiye trafigine sokmak istesem bu bana kaca mal olur? Yoksa imkansiz midir yasalardan dolayi?

Not: arac 3000 motor 1975-1980 modellerde bir araba olacak.

Yürüyeceğim, yürüyeceğim ama nasıl...

Detaylar şu şekilde;
Yaşlar 27.
Herkes işinde gücünde.
Ortamı alkollü, gece çıkmalı değil daha çok toplanıp geyik muhabbeti yapmalı, kahve içmeli, sinema, laser tag'e gitmeli vs.
Oran orantı; 3 erkek, 3 kız. Kızlardan ikisinin sevgilisi var ve single olan tek benim.

Arkadaşlık mazimiz çok eski değil. Biri birinin iş arkadaşı, öbürü üni arkadaşı vs şeklinde. Ekibe son katılan kişiler benim yürüdüğüm eleman ve ben.

Yürüdüğüm elemana X diyelim. Bu x'le ilk tanışığımız zamanlar biraz özelden muhabbet kurmayı denedim, işte ortak ilgi alanlarına yönelik caps atmalar video yollamalar vs ama gayet arkadaşçıl geri dönüşler aldım. Ya net bi şekilde onunla ilgilendiğimi anlamadı ya da anlamamazlıktan geldi.

Bu durumlarda napıyorsunuz kuzum? Ben daha bu çocuğa nasıl yürüyeyim? Normal şartlarda duygularını çatır çutur ifade edebilen ben, arkadaş ortamı bozulmasın diye elim kolum bağlı oturuyorum. Yoksa gayet arar akşam işin var mı buluşalım bişiler içelim netliğinde bi kadınım. Saman altından su yürüterek bu çocuğun kanına nasıl girmeli?

PS; 15 gün sonra hep birlikte kayak tatiline gidiyoruz.

15 gün evvel almaya yeltenip karşılığında 1500 tl kapora verdiğim ev ile ilgili belediyede ve tabu dairesinde sıkıntılar yaşadık, ekspertiz raporu da bu sıkıntıyı doğruladı ve ben de evi almaktan vazgeçmek durumunda kaldım. verdiğim kaporya karşılık emlakçıdan işyeri kaşeli imzalı bir belge de almıştım.

evi bu sebepten almaktan vazgeçtiğimi kendilerine belirttim, yine aynı sıkıntıyı ev sahibine de belirttim.

ve fakat bu emlakçı insanı bu parayı geri vermemek hususunda ısrar edince daha fazla muhattap olmadım ve hukuki yollara başvuracağım.

emlakçı ile ya da ev sahibi ile yapılmış bir sözleşmem yok.

sizce hukuken bu kaporayı ve hatta ekspertiz için ödediğim parayı ve bu işleri koşturmak için aldığım iznin parasını almam mümkün mü ?

Samimi olarak, siyasal islamın zeminini anlamak için soruyorum. Geçmişte şuanki islami iktidarın iddia ettiği kadar bir baskı yaşandı mı? Yahut mahalle baskısı? İbadetlerini yapamayacak, çocuklarına dinlerini öğretemeyecek duruma gelen bir zümre oldu mu gerçekten?

Ben güneydoğluyum. Bizim burada (dedelerim, ninelerim vs.) hiç kimse yakınmıyordu böyle bir şeyden. Ki son derece de dindarlardı.

Ne kadar gerçek?

Arkadaslar 3-4 tane cek gondermem lazim bir adrese. Sizce nasil gondermeliyim? Bir de tabi kaybolma riski var. Ne tavsiye edersiniz?

İsmi lazım değil bir bankanın kredi kartımdan çektiği ücret için Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdum, karar lehime çıktı. Banka uzun bir süre ücreti ödemedi, bugün de eve kağıt gelmiş beni mahkemeye vermişler. Yargıtay bu durumda bankanın lehine de karar verdiği için mahkemenin sonucu da muallak. Ne yapmalıyım?

*öncelikle fikir benim değil belirteyim.

soyisim han , isim için destan dora düşünülmkekte.

yani destan dora han

Soru başlıkta, olaya nasıl yaklaşıyorsunuz ?

şimdi dolar 2.31 olmuş. daha 36 saat önce 2.41 idi. bilinçli olarak bu durumdan kazanç edenler var mıdır. yoksa, yokkk yaaa nereden bileceklerdi böyle yükselip, düşeceğini mi demek lazım? yani olay tamamen kısmet mi?

verdiği sunum ödevinin konusunu 150 kişilik sınıfta adam akıllı anlayan kimse çıkmadı, burada istatistik dersinden anlayan bir arkadaş seviyeyi gerizekalı seviyesine indirebilir mi acaba. ilk mailden kimse bişey anlamayınca ikincisini attı

merhaba.
yakın bir tanıdığımız olan, kapalı bir çevrede büyümüş 30 yaşında bir kadıncağız var. ilkokulu, liseyi ve iki yıllık bölümü yaşadığı anadolu ilçesinde bitirip evlenmiş. hayatından, akraba çevresinden çok memnun olduğu söylenemez. gece işinde çalıştığı ve boş vaktinin çok olduğunu söyleyip benden kitap tavsiyesi istedi. eh benim de pek kitap kurdu olduğum söylenemez. okuduğum kitaplar ona göre çok farklı, fantastik, bilim-kurgu, polisiye, psikoloji, klasikler, biyografi gibi konularda. klasikler ağır mı gelir acaba? bir mucize beklemiyorum ama biraz kabuğunu kırsın, tutucu çevresinde bir ışık olsun istiyorum.

onu kitap okumaktan soğutmayacak,
görece kolay okunabilen,
mutaassıp ortamında ona ufuk açabilecek ve çağdaş değerleri aşılayabilecek,
ilgisini çekebilme ihtimali olan kitap önerilerinizi bekliyorum.
teşekkürler...

4-5 ay önce kadar 50 bin tl kredi çektik. faizle birlikte 60 bin tl kadar yapıyor.

borç verdiğimiz bi kaç yerden para gelecek ve 20-25 bin tl kadar para geçcek elimize.

bu parayı bankaya versek ne tür avantajları olur? yoksa hiç vermeden aylık ödemeye devam mı etmeli? aydınlatırsanız sevinirim.

Pek sevgili sözlük ekonomistleri ve açık fikirli lidyalılar:
Ortam malum, euro-dolar belli; altın desen öyle..
Daha evvel çokça da konuşuldu tavsiye istendi ama bir de ben bu durum için sorayım istedim..
Kenarda ufacık bir birikimim var,75 gr altın, onun dışında da aylık 2 bin lira kadar kenara koyabiliyorum.. Şimdi bir yandan da geleceğe dair bir yatırım düşünmek istiyorum özellikle de gayrimenkul olarak düşünüyorum ama tabi bu zorunlu değil, onun dışında faizle arama mesafe koymaya gayret ediyorum. Hele de bu ortam göz önüne alırsak ne yapmamı tavsiye edersiniz?

şöyle "faq about time travel" "back to the future" "hot tub time machine" tarzı eğlencenin ağır bastığı film önerisi var mıdır? tenk yu.